Otizm gittikçe artan ve her bireyi farklı şekilde etkileyen bir durumdur. Uyguladığımız eğitimlerde en çok önem verdiğimiz nokta “bireysel farklılıklardır”. Her birey farklı olduğu için verilen eğitimler de bireyin öğrenmesine, sosyalleşmesine ve iletişimine katkıda bulunacak şekilde farklı olmalıdır. Ülkemizde halen otizmli bireylerin çoğunluğunun zihinsel engelli olduğu düşüncesi hâkimdir ve bu yüzden otizmli çocuklara zihinsel engelli çocuklar gibi yaklaşılmakta ve bu şekilde eğitim verilmektedir. Oysaki otizmli bireyler bilgiyi öğrenmede değil, öğrenilen bilgiyi yaşamlarında uygun şekilde kullanmakta sıkıntı yaşamaktadırlar. Biz bunu, deneyimlerimizden ve otizmi anlatan çocuklarımızdan öğrenmiş bulunmaktayız.
Otizmli çocukların sınırlılıklar yaşadığı alanlar bellidir. Fakat bu sınırlılıklar çocuğun yapabileceklerinin sınırını çizmemelidir. Eğitimler her zaman çocuğun farklılıklarını olduğu gibi kabullenmeye ama bu sınırlılıkları aşmaya yönelik olmalıdır. Ayrıca farklı olmak yanlış ya da kötü bir şey değildir. Bizler bugün anlayamadığımız ya da tuhaf bulduğumuz için çocuklarımızın farklı davranışlarını yanlış ya da kötü diye nitelendiremeyiz.
Otizm tanısı alan her çocuk öncelikle bir çocuktur. Otizm tanısı alan ve eğitimlere başlayan her çocuk farklılıklarına ve sınırlılıklarına rağmen; her çocuk gibi oyun oynamalı, sosyalleşmeli ve yaşayarak öğrenmelidir. Eğitimlerde de bunlar göz ardı edilmemeli ve eğitimler çocuğu pasif kılan, ezbere dayanan eğitimler olmamalıdır. Tam tersi çocuklar katılımcı, öğrenen, eğlenen ve öğrendiklerini gösteren bir birey olma yolunda desteklenmelidir.
Merkezimize başlayan her aileye öncelikle bu düşünceyi kazandırmaya çalışmaktayız. Çocuklarına baktıkları zaman önce çocuğu daha sonra otizmi görmelerini ancak bu sayede çocuklarına daha faydalı olabileceklerini anlatmaktayız. Eğer aile çocuğuna baktığı zaman sadece farklılıklarını ya da otizmini görürse bu hem aile için hem de çocuk için çok yıpratıcı olmaktadır.
Otizmli bireylerin sözel ifadesinin olup olmaması okuma yazma öğrenmelerine engel değildir. Merkezimizde akademik olarak hazır olan her otizmli çocuğa okuma yazma eğitimi verilmektedir.
Bazı çocuklarımız altı ayda bazıları ise bir ya da iki senede okuma yazmayı öğrenmişlerdir. Ayrıca son zamanlarda merkezimizde kendi başına okuma-yazma öğrenmiş ve bunu yıllarca saklamış olan çocuklarla karşılaşmaktayız. Otizmi olanlar otizmi anlatıyor bölümünde okuduklarınız bu çocuklarımızın yazdıklarıdır. Bu çocuklarımız okuma-yazmayı kendi başlarına öğrenmiş fakat yıllarca göstermek istememişlerdir. Kendileri istediği zamanda bizimle yazarak iletişime geçmeye başlamışlardır. Bu çocuklardan bazıları sözel iletişim becerisine sahip bazıları ise sahip değildir. Bu yüzden aileler, çocukları konuşamıyor ya da bildiklerini göstermiyor diye ümitlerini kaybetmemeli, eğitimden vazgeçmemelidirler. Doğru davranıldığı, birey olarak saygı ve sevgi gördükleri, otizmlerine değil kişiliklerine öncelik tanındığına inandıkları, güvendikleri ve hazır oldukları zaman çocuklar bildiklerini göstermeye başlamaktadırlar.
Merkezimizde önemle vurguladığımız bir nokta da çocukların yanında otizm konusunda konuşulmaması gerektiğidir. Otizmli çocukların kendilerini ifade edememesi ya da ilgilenmiyor gibi görünmesi konuşulanları anlamadıkları anlamına gelmemektedir. Tam tersine bu konuların yanlarında konuşulmasından son derece rahatsız olmaktadırlar ve davranış problemleri ile bunu ailelerine anlatmaya çalışmaktadırlar.
Bizler merkezimizde hem özel eğitim alanında hem de konuşma ve dil terapisi alanında otizmli çocuklarımızın farklılıklarına saygı göstererek, bu farklılıkları onların ilerde olabildikleri kadar bağımsız olmalarına yardımcı olacak şekilde şekillendirmelerine yardım ederek eğitim vermekteyiz. Merkezimizde otizmi olan çocuklar ve yetişkinlerle çalışmaktayız ve her çalışma bizde heyecan uyandırmaktadır. Çünkü çalıştığımız her birey, biz eğitmenlere, birçok şey öğretmiştir.
Eğitim verirken yeni bilgileri takip etmek, iyi bir gözlemci olmak, aile işbirliğine inanmak, aileleri doğru şekilde bilgilendirmek, çocuklara ve potansiyellerine inanmak ve yeniliklere açık olmak başarıyı yakalamak için çok önemlidir. Merkezimizde ki çalışmaların temelini bunlar oluşturmaktadır. Yeni bir yaklaşım, doğru bir eğitim ve başarı için biz buradayız.